Muharrem ayı hicri birinci aydır. Yıllardır muharrem ayının onuncu gününde veya bugün den bir gün evvel veya sonra veyahut muharrem ayının onuncu gününün içinde barındığı hafta evlerimizde pişirdiğimiz veya sokakta yürürken ansızın birinin karşımıza çıkarak efendim bir aşure ikramımız var tatmak ister misiniz diyerek nazikçe yapmış olduğu bu ikrama icabet ederek aşure tatlısının tadına bakarız. Peki severek yediğimiz mineral zengini olan bu tatlı nereden gelmekte tarihimizle bir bağı var mı neden muharrem ayının onuncu gününde böyle bir tatlı yapılır sokaklarda yerel idareciler ve STK’lar tarafından halka ikram edilir neden Aşure gününü kutlarız hiç düşündük mü acaba.
Merak ettim acaba aşurenin ne olduğunu biliyor muyuz diye. Aaşure dağıtılan mekanlar dan birinde kuyruğa girmiş veya aşuresini almış bir kenarda zevkle tadına bakan insanlara sordum hayırdır nedir bu yediğiniz diye hemen herkes doğru veya yanlış bu aşuredir diye bildi, peki aşure ne demek bu güne neden aşure denilmiş, senenin belli bir zamanında bu aşure pişirilir dağıtılır o zaman ne zamandır sorusuna o zaman bu zamandır cevabını sıkça aldım ama bu zamanın ne zaman olduğuna niçin kutlandığına pek cevap alamadım.
Yıllardır muharrem ayının onuncu günü bu etkinlikler yapılır ama bu etkinlik neden yapılır niçin aşureler pişirilir bu tatlının içine bu kadar ürün neden konur bu günün önemi nedir bu konuda insanımız araştırma yapmadığı gibi konuya vakıf, olan sokaklarda aşure dağıtan kurum ve kuruluşlarda bir bilgilendirme yapmadan kuru kuruya ikramda bulunurlar.
Önce 10 muharrem (aşure) günü meydana gelen hadiseleri sıralayalım.
Allah, Hz. Musa'ya (a.s.) Âşura Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşura Gününde demirlemiştir. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından Âşura Günü kurtulmuştur. Hz. Âdem'in (a.s.) tevbesi Âşura Günü kabul edilmiştir. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşura Günü çıkarılmıştır. Hz.İsa (a-s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir. Hz. Davud'un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir. Hz İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur. Hz. Yakub'un (a.s.), oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur Hz Hüseyin kerbelada Aşure günü Şehid edilmiştir..Hz. Âişe'nın belirttiğine göre, Kabe'nin örtüsü daha önceleri Âşura gününde değiştirilirdi.
İşte böylesine manalı ve küdsi hadiseleri içinde barındıran aşure günü asri saadetten günümüze dek Müslümanlarca kutlanmaktadır.
Aşurenin ne demek olduğunu bilen kimseler aşure günü oruç tutarlar bu orucu ehli kitab olan Yahudi ve Hıristiyanlar da tutarlardı.
Peygamberimiz Aşure günü orucunun, önceki yılın günahlarına keffaret olacağını umarım buyurarak ümmetinden bu günde oruç tutmalarını ancak Yahudi ve Hıristiyanlar sadece muharremim onuncu günü oruç tuttuklarından dolayı onlara benzememek için bizlere aşure gününden bir gün evvel veya sonraki günüde katarak ya iki gün veya üç gün oruç tutmamızı tavsiye etmiş lerdir.
Peki aşure tatlısı veya çorbası nasıl meydana gelmiştir.
Nuh AS 1000 seneden fazla Allah'ın emirlerini kavmine tebliğ etmiş ve kavminin alayına işkencesine maruz kalmıştır.
Sonunda kavmini Allah'a şikâyet eder. Allah, Hz. Nuh'a çok büyük bir gemi yapmasını emreder. Ve ona yardım etmesi için Cebrail (as) kendisine yardımcı gönderir.
Hz Nuh Allah’ın kendisine emrettiği gemiyi yapar kendisine iman edenleri ve her cinsten bir erkek bir dişi hayvanı gemiye bindirir. Aallah zülcelal hazretleri buyuk bir tufan koparır ve yeryüzü sular altında kalır sadece gemiye binen müminler kurtulur.Gemi aylarca suda kalır ve muharrem ayının onuncu günü yani aşüre günü cüdi dağının üzerine oturur.işte bu gemiye binenler yanlarına aldıkları yiyecekleri bitmeye yüz tüttüğü bir sırada herkes yanındakini kazana atarak çorba pişirirler. İşte ozaman pişen o çorbaya biz bugün aşure diyoruz.