İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’ın yemin merasimine katılmak için davet edildiği İran’a giden Hamas lideri İsmail Haniye program sonrası konakladığı konutunda güdümlü füze ile vurularak şehit edilmişti. Yerine hamasa lider olarak Yahya Sinvar getirilmişti.
Önce SİNVAR’ı kısaca tanımaya çalışalım.
İsrail’de Han Yunus kasabı olarak anılan Sinvar, 1962 yılında Gazze şeridinin güneyinde Han Yunus mülteci kampında dünyaya geldi. Ailesi 1948 Arap İsrail savaşında Askalan’dan sürülerek Gazze’ye yerleşti.
Çocukluğu Han Yunus mülteci kampında geçti. İlk ve orta okulu Gazze’de okuyan Sınvar lise tahsilini Han Yunus Erkek lisesinde tamamladı. Ardından Gazze İslam Üniversitesi Arap dil ve Edebiyatı bölümünü okudu.
Üniversite yılları oldukça hareketli geçen ve kendini Filistin davasına Adayan Sinvar’ın ceza evi ile ilk tanışması üniversite yıllarında oldu. Filistinli aktivistler ile ilk tanışıklığı bu dönem ceza evinde gerçekleşti.
1985 yılında yaptığı çalışmalar bahane edilerek yeniden terör devleti İsrail tarafından tutuklandı. Ömrünü Filistin ve Mescid-i aksaya adayan Sinvar serbest kaldıktan hemen sonra yeniden çalışmalara başlayıp 1987 yılında Hamas’ın da resmi polisi niteliğini taşıyan İsraillilerle iş birliği yapanları tespit için çalışan bir teşkilatın kurulmasında öncülük yaptı.
Hapis hane çeşitli işkenceler onu davasına hizmet etmekten alı koymadı. İsrail ona karşı yaptırımı ne kadar artırırsa oda ona mukabil aşkla şevkle işine sarıldı. 1988 yılında İsrail ile işbirliği yaptığı tespit edilen dört Filistinli ve bir İsrail askerinin kaçırılıp öldürülmesini organize ettiği gerekçesi ile tekrar tutuklanarak ceza evine hapsedildi.
22 yıl ceza evinde kalan Sinvar 2011 yılında kaçırılan bir İsrail askeri karşılığında takas yapılan 1026 kişi ile birlikte serbest bırakıldı. O canını cennet karşılığında Allaha satmış idi. Duramazdı. Ceza evi baskılar işkenceler onu yıldıramamıştı. O yeniden bismillah diyerek kaldığı yerden işe girişti. Kassam tugaylarının kurucularından olan
Hamasın çeşitli birimlerinde yöneticilik yapmasına rağmen sokaktan geri durmadı ve İsrail’e verdirdiği kayıplarla İsrailliler arasında Han Yunus kasabı diye anılmaya başladı ve lakabı Han Yunus Kasabı olarak kaldı.
İsmail Haniye’nin şehadetinin ardından onun yerine geçen Sinvar yine de silahlı mücadeleyi bırakmadı. Ordu ile değil yanında iki kişi ile İsrailin korkulu rüyası olmaya devam etti. Onun Hamas liderliği maalesef ki iki buçuk ay sürdü.
Evet, onun Hamas liderliği iki buçuk ay sürdü, ancak ömrü Filistin mücadelesi ile geçmişti. Dünya çok şerefli ve onurlu bir ölüme şahitlik etti. Bir liderin son nefesine kadar davası için verdiği mücadeleye şahitlik ettik.
Öyle bir şehadet ki bizlere şunu dedirtti. ‘’Ömer Muhtarın devrinde yaşamadık, onu tanımadık ama Yahya Sinvarın devrine şahitlik ettik’’. Üst düzey teknoloji ile donatılmış bir orduya karşı yanında iki mücahit ve elektrik bandı ile sardığı kırık tüfeği ile meydan okuyan bir yiğide şahitlik ettik. Son asırlarda savaş meydanında şehit olan bir liderin ölümüne şahitlik ettik.
Bir gurup İsrail askeri ile çatışma esnasında yaralanan büyük komutan yaralı kolunu inşaat teli ile bağlayarak yıkık bir binaya sığınıyor. Siyonistlerin tank ile saldırması sonucu şehit olan Sinvar’ın oturduğu koltuk ve Siyonistlere karşı salladığı o değnek dünyada viral oldu. Sadece Filistinli çocukların değil tüm çocukların artık yeni bir kahramanı var. Oturduğu koltuktan Siyonistlere attığı o değnekle iki milyar İslam alemine son nefesimize kadar elimizde kalan bir değnek dahi olsa sizin onurunuzu koruyacağız diye haykırıyordu.
Şehit Sinvarın cebinden çıkanlara peki ne demeli. Bir tüfek, doksan dokuzluk bir teşbih, kırık tüfeğini sardığı elektrik bandının bir yedeği, evradı şerif ve bir miktar para. Doksan dokuzluk tesbih ve evradı şerif kitabı Sinvar’ın gece zahid gündüz ise mücahit olduğunun açık delili. Onlar Allah’a verdikleri sözde sadık kaldılar, canlarını ve mallarını cennet karşılığında Allaha sattılar. Mekanları cennet makamları ali olsun. Mevlam cennetinde buluştursun inşaallah