Alemlere Rahmet olarak gönderilen Hz Muhammed Mustafa SAV in 1446. Doğum yıl dönümünü kutlayacağız . Cenabı Mevla şefaatine nail olabilen kullarına bizleri de dahil eylesin.
İslamiyet den önce Arap yarımadasında yıldızlara güneşlere tapma, putpereslik, Hristiyanlık, Musevilik ve Hz. İbrahimin dini olan Haniflik dinine inanan insanlar bulunuyordu. Yaşayış şekilleri her kabilenin başında bir idareci olmak koşulu ile aynı soydan gelen kişilerin oluşturdukları kabileler şeklinde idi.
Hicaz bölgesi diye tabir edilen Mekke, Medine, Taif şehirlerinde önemli ticaret yolları bulunduğundan bu şehirlerde yaşayanlar diğer bölgelere göre daha zengin bir hayat sürüyorlardı. Bu devirlerde Arap toplumunda söz sahibi erkek olup kadınların toplumda yeri yok denecek durumda idi. Kadına eğlence aracı gözü ile bakılır uğursuz görülür hiçbir hak verilmez ve yeni doğan kız çocukları babaları tarafından diri diri toprağa gömülerek öldürülürdü. Toplum köleler ve efendiler diye iki sınıftan oluşur köle sınıfı mal gibi alınıp satılarak ticaret malı olarak kullanılırdı. Bu kabileler aynen birer devlet gibi görülür ve kabileler arasında kan davası ve sınır ihlalleri yüzünden savaş eksik olmazdı.
Haram aylar diye niteledikleri Muharrem, Recep, Zilkağde ve Zilhicce aylarında savaşmazlar diğer aylar savaşarak geçerdi. İslamiyetten önce Arapların bir çoğu putperesti ve kendi elleri ile yaptıkları putlara taparlardı. En önemli saydıkları putları kabenin içinde ve civarında muhafaza ederler çeşitli zamanlarda kabe ve civarına gelerek buradaki putlara saygıda bulunurlardı.
Alemlere rahmet olarak gönderilen Nebiler Nebisi yüce peygamberimiz Hz Muhammed Mustafa SAV insanların vahşice yaşadığı, hak ve hukukun olmadığı, kanunların kişiye özel olduğu ve kişinin şahsına göre hüküm verildiği, insanların mal gibi alınıp satıldığı kadınların zevk ve eğlence aracı olarak görüldüğü, insan haklarından söz edilmeyen kadın haklarının hiç olmadığı bir toplumda doğdu, büyüdü ve bu insanların içinden dünyaya yeni bir medeniyet inşa edecek arkadaş lar edindi ve bu arkadaşları ile beraber vahyin ışığı altında yeryüzünün en büyük inkılabını gerçekleştirerek eşi benzeri olmayan kendilerini asrımızda medeni olarak gören medeniyetsizlerin dahi içinden örnekler alarak kendi medeniyetlerini süslemeye çalıştıkları bir medeniyet,İslam medeniyetini inşa etti.
Hz peygamberin doğumundan günümüze kadar onun düşmanları hiç eksik olmadı. Kendisini o dönemin efendisi görenler, ‘’o’’ insan hakları dediğinde karşısına dikildiler. Kadın hakları dediğinde, insanlar mal gibi alınıp satılamaz dediğinde, kız çocuklarınızı öldürmeyin dediğinde, insanların eşit olduğunu haykırdığında o devrin efendileri karşısına dikildi kendisine ve ona inananlara zülmedildi boykotlar uygulandı ambargolar kondu öz vatanından çıkartıldı, inandığı davadan vaz geçmedi kurduğu medeniyet insanlığın kurtuluşuna vesile oldu.
Ogün bugündür onun düşmanları hiç eksik olmadı. Dün ASV’in kendisi ile mücadele veren efendiler ve onların maşaları vardı. Bugün ise aynı efendiler ve maşaları ASV’ın sünneti ile mücadele vermekte ve onunla ümmeti arasındaki bağı koparmak için her türlü fitneyi ve ahlaksızlığı sergileyip mücadelelerine devam etmektedirler. Bu efendiler ve maşaları saldırıda öyle ahlaksızlaşmışlar ki cibril’i eminin vahyi Hz Ali yerine Hz Muhammede yanlışlıkla verdiğini söyleyecek kadar alçalmışlar dır. Böylesi sıkıntının ve vahşiliğin olduğu bir ortamda dünyayı şereflendirerek yapmış olduğu inkılapla dünyanın en şerefli insanı olan ve eşine rastlanmamış bir medeniyet tahsis eden ASV efendimizin sünnetine sımsıkı sarılmak bizlerin önde gelen vazifelerinden biri olmalıdır. selat ve selam ona olsun. 1446. Doğum yıl dönümü başta islam aleminin ve tüm insanlığın kurtuluşuna vesile olsun. Biz ümmete düşen günümüzde onun sünnetine saldırının had safhaya ulaştığı peygambersiz bir islam inanışının inşa edilmeye çalışıldığı bü günlerde onun doğumgünü münasebeti ile mevlit kandili etkinliklerine koşmak ve ebu cehilin torunlarına biz Allahın dinini kuran ve sünnet ışığı altında peygamberimizin bize göstermiş olduğu yol çerçevesinde yaşıyoruz mesajını vermek tir.
Selam ve Dua ile
