Dünyanın başına bela olmuş kendi milletinden olmayan her toplumu kendilerine hizmetçi olarak yaratılmış kabul eden bu millet İslam tarihi boyunca Müslümanlara kan ve göz yaşı akıttırmışlar dır. Kur’an-i kerimin inmeye başladığı günden itibaren Müslümanlara karşı amansız bir mücadeleye girişmişler ve bu mücadele neticesinde her türlü hile ve desiseye başvurmuşlardır.
Yahudiler tarih boyunca insanlığa zulmetmiş ancak hiçbir zaman sahnede kendileri gözükmemiş tir. Her daim perde arkasında kalmış, maşalar kullanarak zulümlerini devam ettirmişlerdir.
Müslümanlar arasında nifak tohumları ekmek onları inancından, kültüründe, örf ve adedinden koparmak ve birbirlerine düşman etmek için her turlu hile ve desiseye ortakları ile beraber baş vurmuşlar dır. Ortakları ile birlikte hak ile batılı birbirine karıştırarak kendi istedikleri şekilde bir din tesis edip Müslümanları dinlerinden uzaklaştırmak için her türlü hileye başvururken sadece Allah’ın koruması altında olan Kur’an-a el uzatamamışlar dır. Yüce rabbimize hamdolsun ki kıyamete kadar yüce kitabımıza el uzatamayacaklardır.
Müslümanları tarihinden koparmak için her türlü hileye baş vurdular. Yalan hikayelerle ve kahramanlıkları alaya alarak İslam tarihini karalamaya çalıştılar ve başarılı da oldular. Hz. Peygamberle ümmetin bağın koparmak için yalan hadisler uydurdular. Ancak Kur’an-i kerimi koruması altına alan Allah c.c Peygamberinin hadislerini de korumak için ümmete büyük hadis alimleri bahşetti. Yahudilerin açmış olduğu bu gediği sahih hadisleri toplayarak kitaplaştıran alimler kapattılar.
İslam ile ve Müslümanlıkla alakası olmayan şahısları İslam bilgini olarak yutturmaya çalışırken kendi değirmenlerine su taşıyan bazı sahtekarlarında önünü açarak onları da önder olarak yutturmaya çalıştılar. Siyonizm ve misyonerlerin yürütmüş olduğu ortak çalışmalar neticesinde İslam dünyasında yeni yetişen nesilde İslam düşüncesi ve ideali zayıflamıştır. Maalesef tarihin her döneminde olduğu gibi ülkemiz başta olmak üzere bir çok İslam ülkesinde, bu Siyonist ve misyoner guruplara yaltakçılık yapan lar, düşünür, yazar, çizer, şair ve öğretim görevlisi olarak halkın önüne sürülmüş kendilerine verilen tahribat görevini yerine getirmektedirler.
Bu gün, İsra suresinin uydurma olduğunu iddia edenler, Hz. Meryem hakkında Kur’an-i kerimde anlatılanların aslında doğruyu ifade etmediğini söyleme şarlatanlığına yapanlar, genç nesilleri deizme sürükleyen sapıklar, Hz. Peygamberin olmadığı bir din anlayışını yaymaya çalışanlar bu yaltakçılardan bazılarıdır. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bunlar İslam’ı, Kur’an ve sünnet ışığı altında anlatmak yerine kendi düşünce ve fikirlerine göre anlatmaya çalıştılar. İslam’la ve Müslümanlıkla alakaları olmayan bu kişilerin tek emmeleri Müslümanları doğru yoldan sapıtarak yaydıkları zehirle İslam dünyasının birlik ve beraberliğini engellemek tir.
İslam dünyası için hatta yer yüzünde yaşayan bütün insanlık için tek kurtuluş reçetesi Kur’an ve sünnet ışığı altında İslam esaslarına sımsıkı sarılmak ve insanlığı huzura, barış ve refaha ulaştırmak için bu Yahudi illetinden kurtarmaktır.
Yaradıcısını tanıyan peygamberine aşık, onun göstermiş olduğu ışık doğrultusunda İslami esaslara sıkı sıkıya bağlı bir nesil yetiştirebilme umudu ile...
Selam ve Dua ile....