Allah’ımıza hamd eşsiz önderimiz Hz. Muhammed Mustafa SAV efendimize selat ve selam olsun. Kıymetli okurlarım; Bu yazımda sizlerle unutulmaya yüz tutmuş kadim geçmişimiz olan bir hususu, deve kuşu yumurtasının camilerimizde neden bulundurulduğunu paylaşmak istedim. Yanlış anlaşılmasın yumurta üretimi yapmıyorum. Ancak bu üretimi yapan, emek harcayan bir okurumun ricası üzerine, sarf ettikleri emeğe bir nebze katkımız olur ve bu kadim geleneğimiz yeniden hatırlanır düşüncesi ile konu ile ilgili araştırma yapıp birikimimi siz değerli okurlarımla paylaşmak istedim.
Genellikle tarihi camilerimizde sıkça rastladığımız neden asıldığını merak ettiğimiz deve kuşu yumurtalarının hikayesi mimarların piri mimar Sinan’a kadar uzanıyor.
Ecdadımız kabuğu kırılmadan içindeki sıvı kurutularak çürütülen deve kuşu yumurtalarının yaydığı koku itibari ile bulunduğu ortama örümcek ve böceklerin gelmediğini keşfetmiş, tarihin akışı içerisinde bunu mimaride kullanmışlardır.
Geçmişi beş asır öteye dayanan bu gelenek Mimar Sinan tarafından ilk kez kalfalık eserim dediği Süleymaniye de kullanılmıştır. Kanuni sultan Süleyman’ın Afrika dan getirttiği yumurtalar Süleymaniye camiinin çeşitli yerlerine asılarak örümcek ve böceklerin camiye girmesi ve ağ örmeleri engellenmiştir.
Daha sonra bu olay geliştirilerek Mimar Sinan’ın ustalık eserim dediği Selimiye camiinin yapılışında yumurtalar kırılarak harca karıştırılmış ve aynı şekilde caminin çeşitli yerlerine asılmıştır.
O gün bu gündür yaydığı koku insanlar tarafından algılanmayıp böcek ve haşereler tarafından algılanana deve kuşu yumurtası camilerimizde ve bazı işyerlerinde kullanılmaktadır.
Bu da şunu gösteriyor ki deve kuşu yumurtası sadece camilerde ve işyerlerinde değil örümcek ve haşerenin bol olduğu yerlerde evlerde dahi kullanılabilir. Çünkü kokusu insanları rahatsız etmiyor.
Ülkemizde 1995 yılı itibari ile yetiştiriciliğine başlanan ve koştuğunda saatte ortalama hızı 90km ye ulaşan Deve kuşunun etinden tüyünden ve yumurtasından faydalanılmaktadır. Fazla rağbet görmediğinden açılan bir çok çiftlik kapanmış olup şuan ülkemizde sayılı yetiştirici bulunmaktadır.
Ancak gün geçtikçe talebin artması etinde yüksek protein ve düşük Kolesterol olmasının yanında tüyünün ve derisinin de iyi fiyatlara satılıyor olması bu sektöre ilgiyi artırmaktadır.