Salat sana selam sana Ey Allah’ın Resul’ü. Ümmeti olmakla şeref bulduğumuz alemlere rahmet olarak gönderilen yüce peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa SAV efendimizin 1449. Doğum yılını kutluyoruz. Bu vesile ile yüce peygamberimizi sevgi, saygı, hürmet ve muhabbetle anarken şefaatlerine nail olabilmemizi cenabı Allah’tan temenni ediyorum.
Bu yıl Diyanet işleri Başkanlığımız Mevlid-i Nebi haftasının temasını “Peygamberimiz ve çocuk” olarak belirlemiştir. Alemlere Rahmet olarak gönderilen nebiler Nebisi yüce peygamberimiz insanlığı kurtuluşa davet etmeye başladığında onun yol arkadaşları çocuk ve gençler idi. Allah c.c Dinini Peygamberimizin önderliğinde çocuk ve gençlerin omuzlarında yükseltmeye başladı.
Hz. Peygamber SAV başta ahlak olmak üzere her konuda örnek olduğu gibi çocuklara karşı şefkat ve merhameti ile de bütün insanlığa örnek olmuştur. Dünyaya gelen çocuklarımızın sağ kulağına ezan sol kulağına kamet okumakla başladığımız şefkat, merhamet ve sevgi ile yetiştireceğimiz yavrularımızın hayat çizgisini şekillendirmede tek örneğimiz ve önderimiz peygamberimiz SAV olmalıdır.
Onun çocuklara karşı hal hareket ve davranışlarını örnek alır çocuklarımızı da o ahlak üzere yetiştirirsek geleceğimiz aydınlık ve parlak olur.
PEYGAMBERİMİZ ÇOCUKLARLA NASIL İLİŞKİ KURMUŞ
Allah Resulü SAV efendimiz çocuklarla daima yakından ilgilenmiş onlardan şefkat ve merhametini asla esirgememiştir. Hata yapan çocuklara sitemde bulunmamış onları dinlemiş yaptıkları işin şu nedenlerden dolayı yanlış olduğunu bir daha tekrarlamaması gerektiğini öğütlemiş tir.
Bir gün Rafi-bin Amr hurma ağaçlarını taşlarken ashaptan bazı ları tarafından tutularak peygamberimize getirmiş ve hurma ağaçlarını taşladığı söylenerek Allah resulüne şikayet edilmiş. Suç işlediğini anlayan Rafi üzgün bir şekilde peygamberin huzurunda beklerken Allah Resulü SAV efendimiz çocuğun başını okşayarak güven veren bir ses tonu ile ağaçları neden taşladığını kendisine sorar. Çocuk aç olan karnımı doyurmak için cevabını verince yüce Peygamberimiz sevgi ve şefkatle ona hurma ağaçlarını taşlamaması gerektiğini öğütlüyor ve kendisine dua da bulunuyor. Yeri gelmişken ifade edeyim ki çocuklarımıza dua etmenin ne kadar mühim olduğunu burada görmüş oluyoruz. Yani çocuklarımıza karşı vazifelerimizden biride daha önceki bir yazımda ifade ettiğim gibi onlara dua etmemiz.
Hz. Peygamber çocukların isteklerini yerine getirmeye önem göstermiş Namaz kılarken, hatta hutbe okurken dahi bu tutumunu değiştirmemiştir. Torunları Namaz esnasında onun yanına gelip omuzlarına tırmandığında onlara kızgınlık göstermemiş onların incinmemesi için secdesini dahi uzatmış, hutbe de iken merdivenlere tırmanan torununu imip kucaklamıştır.
Kuşu ölen bir çocuğa taziyeye giden bir peygamberin ümmeti olduğumuzu unutmayalım. Zeyd üç veya veya beş yaşında idi. İsmini Umeyr koyduğu çok sevdiği bir kuşu vardı. Hz. Peygamber Zeydi her gördüğünde ebu Umeyr diye ona hitap ederdi. Birgün zeyd’ın kuşu öldü. Buna çok üzülen zeyd’i teskin etmek için evine giden Peygamberimiz SAV efendimiz onun başını okşadı gönlünü aldı ve onu güldürdü.
Ümmeti olarak bize düşen vazife o nebiler nebisinin bütün hayatını kendimize örnek edinmek ve hayat çizgimizi ona göre yönlendirebilmektir. Şunu iyi bilmeliyiz ki Peygamberin SAV hayatı üç savaştan veya yaptığı gazalardan ibaret değildir. Eğer ümmeti olarak bütün hayatı bize örnek olurda siyasi iktisadi ahlaki olarak onu rehber edinirsek asla ve asla sırtımız yere gelmez sonunda kazananlardan oluruz.
Peygamberimizizn dünyayı şereflendirdiklerinin 1449. yılı kutlu olsun