Bu topraklar eli öpülesi çok sayıda önemli şahsiyetler yetiştirdi. Güneysu deresi bağrından çok sayıda ilim adamı yetiştirmekle beraber ülkemizin çeşitli yerlerinden gelen talebeler bu diyarda bulunan ilim erbabından feyiz aldı. Güneysu deresi ilim yatağı diye anıldı yıllarca. Şimdilerde belki eskisi gibi Alimler yetişmese de Kur’an Kurslarında yapılan faaliyetler ve eğitim adına ileriye dönük yapılan çalışmalar Güneysu deresinin hala bu unvanını koruyacağının işaretleri gibi. İlim adına isimleri tarih sayfalarına kazınan bazı hocalarımızın isimlerini zikrederek onları Rahmetle andıktan sonra Güneysu muzun ilk müftüsü olan ve geçtiğimiz günlerde irtihal-i dar-i beka eyleyen Nevzat SAĞLAM hocamızı Rahmetle yad edeceğiz.
Güneysu nün unutulmaz değerleri, İslam davasına gönül vermiş Kur’an hadimleri, Ağrelim Mustafa Efendi, Hafız Lokman Ak Hoca efendi, Orta Köylü Ömer Efendi, Fatih dersiamlarından olan Müftü Yusuf Karali Hoca efendi, Hocaların Hocası Hüseyin Avni Kandemir Hoca efendi, Tula Mustafa Karslı Hoca efendi, Civelek Sabit Efendi ve oğlu Civelek Mustafa efendi, Hocaların Hocası Zavendikli Mustafa Yıldız Hoca efendi, Muhsin Solak Hoca efendi, İba Hoca, Yusuf Yılmaz Hoca efendi, Kemurcu Hoca, Pancana Yunus Hoca, Setozlu Mahmut efendi ve oğlu Yusuf yılmaz Hoca, Celal Kandemir Hoca efendi, (faysal) Helim Yıldırım Hoca, Necati Kandemir Hoca, Mehmet Kandemir Hoca, Hasan Peçe Hoca, Mehmet Demirkan Hoca ve ismini hatırlayamadığımız Rize nin dışında görev yapmış ve irtihal-i dar-i beka eylemiş diğer hocalarımıza Yüce Allah’tan C.C Rahmet diliyorum.
Sağ olan Reisül Kurra Mustafa Demirkan Hoca efendi, (Mimi)Ahmet Kar Hoca, Necati Hut Hoca, Fikri Özçelik Hoca efendi, Pilihozlu Ömer Yılmaz Hoca, İbrahim Genç Hoca, İbrahim Karali Hoca, Osman Yılmaz Hoca, Hasan Kalender Hoca, Hüseyin Yığcı Hoca, Şaban Yığcı Hoca, İsmail Erkan Hoca, Hayrullah Ak Hoca, Mahmut Kar Hoca, Mehmet Peçe Hoca, şuan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı olarak görevine devam eden Prof. Dr. İbrahim Hilmi Karslı Hocamız ve hatırımıza gelmeyip sağ olan tüm hocalarımıza Yüce Rabi’mizden Sağlık, Sihhat, Afiyet, uzun ömür diliyor ve asıl konumuza dönmek istiyorum. ( Nevzat hocamız sebebi ile diğer Hocalarımızı da anmış olduk)
Kıymetli müftümüz Nevzat SAĞLAM hocamızı Güneysu müftülüğü esnasında tanıdım. Onun Güneysu da müftülük yaptığı yıllar bizim hafızlık ve daha sonra Lise yıllarımız idi. Muhterem Babamın Güneysu da İmam Hatip olarak görev yapması hasebi ile kıymetli hocamızla yakinen tanışma fırsatımız olmuştu. Nevzat hocanın Emekli olup Çayeli ne yerleşmesi ile birlikte bizde Lise tahsilimize Çayeli İmam Hatip Lisesinde devam ettik. Gerek Güneysu da gerek se emekliliği sonrası kendi diyarı olan Çayeli’nde Cuma günleri hangi camide sohbeti varsa Cuma Namazlarımızı o camide kılmaya ve hocamızın eğilmeden bükülmeden Allah’ın emrettiği doğrultuda verdiği sohbetleri zevkle dinlemeye gayret gösterdik. Onun duruşu bize Fussilet suresi 30. Ayetti hatırlatıyor. “ Rabbimiz Allah’tır deyip eğilmeden bükülmeden istikamet üzere yürüyenler, (dosdoğru yürüyenler) son nefeslerinde melekler gelir ve derler ki sakın korkma, mahzunda olma , size cennet müjdelendi derler”. Evet Nevzat Sağlam hocamız böyle Sağlam yaşadı ve inşallah bu ayeti celile nin tarifi üzere Ruhunu teslim etti. Mevlam hep beraber Peygamberimize komşu eylesin inşallah.
Sosyal medyada gezinirken kendisi ile görev yapmış oda kendisi gibi dava adamı ve hizmet erbabı olan başka değerli bir hocamızın, Hızır Ketenci hocamızın Nevzat Hocaya dair Yazdıkları dikkatimi çekti ve hocamı arayarak bu duygu ve düşüncelerini köşeme taşımak istediğimi söyledim hocamızda kırmayarak tabi ne demek diyerek bu isteğimize yanıt verdi. Öncelikle Hızır Ketenci hocama bu samimi duygularından dolayı Teşekkür ederken Nevzat hocamızla ilgili satırlarını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Soy İsmi İle Müsemma
Bir Hocamızdı...
Nevzat SAĞLAM hocamızı daha görmeden, ismi üzerinden sevmiştim.
Çocukluğumda namaz kılmak için gittiğim camide yaşlı amcaların kendi aralarında konuşurlarken Nevzat hocamızla ilgili söyledikleri güzel sözler dikkatimi çekmiş ve oradan hareketle hocamıza karşı içten içe bir muhabbetim söz konusu olmuştu.
İmamlık imtihanına girdiğim yıl iki komisyon vardı. Komisyonun birine Nevzat hocamız başkanlık ediyordu. Ben tercihen hocamızın olduğu komisyona girmiş ve kendisiyle ilk defa orada karşılaşmıştım. Güneysu müftüsü olduğu dönemde hocamızla zaman zaman beraber olma imkanım olmuştu. Çünkü ben de o yıllarda Zavendikli Mustafa hocamızın köyünde görevliydim. (1990-1992) Yakınen tanıdıkça daha çok sevdiğim ender hocalarımızdan birisiydi. Harbi ve hasbi oluşu, sırası geldiğinde sözünü sakınmadan söylemesi, “falancılar sonra ne der?!” kaygısından uzak oluşu, bakıldığında ilk göze çarpan özelliklerindendi.İlerlemiş yaşına rağmen heyecanından hiçbir şey kaybetmemişti. Aylık toplantılarda yaptığı konuşmalarla bizleri yüreklendirir, heveslendirir ve yepyeni bir heyecanla görev yerlerimize dönmemizi sağlardı. Onun içindir ki, aylık toplantıların yapılacağı günleri iple çekerdik.Bir çoğumuzun beceremediği hasletlerinden biri de hatasını fark ettiğinde “ben yanlış yaptım!” diyebilmesiydi. Bir gün aramız hiç olmadık bir mesele yüzünden açılmıştı. Hocamız kızgın ben ise kırgındım. Bir hiç uğruna dostluğumuz haleldar olmuştu. Bu durum beni rahatsız etmekle beraber düzelmesi için de nedense elimden hiçbir şey gelmiyordu.
“Virgül koyduğumuz yere tekrar nasıl döneriz?” üzerine kafa yorduğum günlerden bir gün bir vesile ile hocamızla bir araya gelmiştik. Selamlaşıp merhabalaştıktan sonra “nasılsınız?” faslına geçmeye hazırlanıyordum ki, hocamız sözümü kesti ve hiç yüksünmeden şunları söyledi:
“Bak hoca efendi,
sözü sağa sola çekmeye hiç gerek yok. Yanıldığımı, sana haksızlık ettiğimi sonradan fark ettim...”Mesele anlaşılmış, maksat hasıl olmuştu ama o pişmanlığını dile getiren cümleleri uzattıkça uzatıyordu.
Nefsinden öç alır gibiydi. Hocamıza olan muhabbetim ikiye, üçe katlanmıştı. Ne kadar da çok ihtiyacımız vardı böylesi bir kıvama. Aramızdaki yaşanmışlıkları hatırladıkça kendisini hep hayırla yad edeceğim hocamıza Allah’tan rahmet diliyorum.Ruhu şad, mekanı cennet olsun. (Amin). Hızır KETENCİ
Genelin hocamız hakkında buna benzer görüşler bildirmesi ve Hızr hocamızın yaşadığı bir olayı ve düşüncelerini kaleme alması sebebi ile Nevzat Hocamızın daha iyi tanınabileceği düşüncesi ile bu alıntıyı yaptım.
Merhum müftümüzün dik duruşu Allahtan başka hiç bir gücün karşısında eğilmemesi ve islamı yüce yaradanın istediği şekilde cemaate aktarması onun toplumda sevilen bir şahsiyet olmasının baş sebebi idi
Merhum Müftümüz Nevzat SAĞLAM Hocamıza Allahtan Rahmet diliyor ailesine ve yakınlarına sabır diliyorum.
ETİKETLER: