Sevgili Kardeşlerim!
Gününüz mübarek, geleceğiniz aydınlık olsun.
Rabbimin selamı, selameti üzerinize olsun.
Rahmet-i İlahiyyenin beşeriyet üzerine sağnak sağnak inişine şahit olduğumuz mübarek Ramazan ayını ihya ediyoruz. Yüce Rabbim, tuttuğumuz oruçları, yaptığımız hayır ve hasenatlarımızı kabul buyursun.
Ramazanı konuşacağız. Var olan bilgilerimizi birlikte yeniden hatırlamaya çalışacağız.
Ancak müsaadenizle evvela Ramazan kelimesi üzerinde durmak isterim.
Ramazan kelimesinin ihtiva ettiği mana üzerinde dikkatlerinizi çekmek isterim. Zira Ramazan kelimesi bize çok şeyler ifade ediyor.
Dil bilimcileri Ramazan kelimesinin iki ayrı kökten geldiğini ifade ediyorlar;
1-Kavurucu ateş, yakıcı ateş manasında; “RAMAD” kökünden türemiş bir isim kabul edilir. Tıpkı ateşin eşyayı yakıp kül ettiği gibi Ramazan da ateş gibi günahları yakıp yok eder.
Bazen de ateş tatlandırır. Güneş olmasa meyveler olgunlaşmaz. Meyveler olgunlaşması için güneşe ihtiyaç duyar. Güneşten yeterli istifade edemeyen meyve olgunlaşamaz, tatlanamaz. Dolaysıyla insana hizmet edemez. Ramazan da tıpkı güneş gibi insanı olgunlaştırır, tatlandırır.
2-Sonbahar yağmuru manasında; “RAMDA” kökünden türemiş bir isim kabul edilir. Tıpkı sonbahar yağmuru; kiri, pası, tozu nasıl izale edip toprağı nasıl temizliyorsa Ramazan da yağmur gibi insanı maddi manevi kirlerden temizler, Onu saflaştırır.
Hz. Peygamber (s.a.v.), Sahabe Efendilerimize hitaben şöyle buyurdular: “Ey insanlar! Mübarek bir ayın gölgesi üzerinize düştü. Onda bir gece var ki bin aydan hayırlıdır. O ayda bir hayır işleyen kimse diğer aylarda bir farz işlemiş gibi olur. O ayda bir farz işleyen ise diğer aylarda yetmiş farz işleyen gibidir.” (Terğîb, 2/94-95).
Ramazan; beşer kafası ile seküler bir kafa ile algılanamayacak bir bereket iklimidir.
Ramazan; bir geceye bin ay, bir farza yetmiş farz sevabının verildiği müstesna bir zaman dilimidir.
PEKİ,NEYDİ RAMAZAN AYINI BU KADAR BEREKETLİ KILAN, MÜBAREK KILAN, ON BİR AYA SULTAN EDEN ŞEY?
1-Farz olan Oruç ibadetinin Ramazan ayında olması. Sair zamanlarda da oruç var doğru. Ancak bir insan bütün seneyi oruçlu geçirse bir günlük Ramazan orucuna denk gelmez.
2-İtikâf ibadetinin Ramazan ayında olması ki Hz. Peygamber (a.s.) Ramazan ayının son on gününe dikkat çekerek bu günlere ayrı bir ehemmiyet verir ve bu günleri özel zikir ve dualarla geçirir, ümmetini de teşvik ederdi.
3-Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimize Ramazan ayında peygamberlik verilmesi,
4-Kur’an-ı Kerim’de adı geçen tek ay olması,
5-Kadir Gecesi’nden başlayarak Kur’an’ın peyderpey Ramazan ayında nazil olmasıdır.
Hatırlayın Yüce Mevla bu hakikati Bakara suresinde şöyle ifade buyururlar:
“Ramazan ayı ki insanlar için hidayet rehberi, doğruyu gösteren açık belgeleri kapsayan ve hak ile batılı birbirinden ayıran Kur'an'ın indirilmiş olduğu aydır…..”(Bakara suresi/185)
Şimdi kardeşlerim! Bir kitap düşünün geceye iniyor geceyi Kadir gecesi ediyor. Aya iniyor ayı on bir aya sultan ediyor. Bir şehre iniyor şehri şehirlerin anası haline dönüştürüyor. Şimdi soruyorum aynı kitap, insana inse insanı melek, insanı yeryüzüne sultan etmez mi?
Kardeşlerim! Bugün dünya üzerinde cereyan eden bütün kavgaların, gürültülerin, patırtıların, savaşların, anarşik olayların saysanız birçok sebebi var. Saysanız yüzlere, binlere çıkarsınız. Ancak temelde bir sebep var; Allah’a, ahrete inanmayan insanların isyanı var. İnsanın sahibinden ayrılması, insanın sahibine yabancılaşması var.
İnsan sahibinden ayrılmayı görsün. Allah muhafaza freni patlamış bir kamyon gibi nereye toslayacağı, hangi tahribatı yapacağı belli olmaz.
Bir insan düşünün simsiyah bir gecede simsiyah bir taşın üzerinde yürüyen simsiyah karıncaya can veren, ruh veren rabbimiz var inancında. Bu insan, birileri görmüyor diye başkalarına eza ve eziyet verebilir mi? Başkaları görmüyor diyerek başkasının alınteri ile ıslatılmış çantasına el uzatabilir mi?
Buradan ehli vicdan kardeşlerime sesleniyorum! Yeryüzünde kavgalar, savaşlar, anarşik olaylar duracaksa bu, hiç şüphesiz Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimizin başöğretmenliğini yaptığı Kur’an’la ve Efendimizin insanlığa örnek ve önder ahlakı ile gerçekleşecektir. Kur’an’a rağmen, Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimize rağmen yeryüzüne huzur, yeryüzüne barış gelmedi, gelmeyecek.
Kardeşlerim! İnsan unutkan bir varlıktır. İnsan nisyanla malul bir varlıktır. Gündelik hayatta insan, bazen kendini unutur, bazen Rabbini unutur.
Ramazan, bize kim olduğumuzu hatırlatıyor. Bize unuttuklarımızı hatırlatıyor. Camiyi, cemaati, namazı, secdeyi, seccadeyi, Kur’an’ı, ölümü, hesabı, teraziyi, yaptıklarımızın veya yapmamız lazım geldiği halde yapmadıklarımızın hesabının sorulacağı bir dünyayı bize hatırlatıyor.
Bu açıdan Ramazan, ilahi bir lütuf, ilahi bir armağandır.
Selam ve dualarla...
Ramazan TOPCAN
Giresun İl Müftüsü